KASTAMONU FUN CLUP
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

KASTAMONU FUN CLUP

Kastamonuyu Tanıtmak VE Tanımak İsteyenlerin Buluşma Noktası
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 [b]Telli Sazların Doğusu [/b]

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
görkem
Üye
Üye



Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 01/09/09
Yaş : 30

[b]Telli Sazların Doğusu [/b] Empty
MesajKonu: [b]Telli Sazların Doğusu [/b]   [b]Telli Sazların Doğusu [/b] Icon_minitimeC.tesi Eyl. 05, 2009 5:04 pm

Asya ve Anadolu gelenek ve göreneklerinde derin izleri görülen, Islâmiyet'ten önceki inanç sistemi Samanizm'in temelinde kopuz kültürü yatmaktadir.

Telli sazlari el veya ok (yay) ile çalmak en eski geleneklerdendir. Bir çok sazin ve baglamanin prototipinin de ok veya el ile çalindigini tespit etmis bulunuyoruz.

Baglama dahil, bugünkü birçok yayli ve yaysiz sazin atasi kopuzun gelisimi, çok uzun bir süreçte olmustur. Kopuzdan türeyen Asya ve Anadolu kültürüne ait birçok sazin bünyesinde, morfolojik yapida, çalis tekniginde vd. hususlarda ortak özellikler oldugu görülmüstür.
KOPUZ: Asya ve Anadolu kültüründe ortak bir deyimdir. Dis etkilere daha kapali olan Kuzey Asya kültüründe sazlarin adlarinda genellikle kopuz terimi ve onomatopeler (ses yansimalari ve bu yansimalardan dogan adlandirmalar) yan yana kullanilmaktadir. Güneye dogru inildikçe onomatopelerle birlikte Farsça tel sayisi söyleyerek adlandirma gelenegi ile karsilasilmistir. Dutar, setar vb. Bu gelenek Anadolu'da da vardir. Ancak, adlandirmalar hep Türkçe'dir. Ikitelli, üçtelli vb.

Tel unsuru ve telin nitelikleri sazlarda çok önemlidir. Arastirmalarimiz sirasinda telli sazlardaki ilk tel maddesinin at kili oldugu tespit edilmistir. Uzunca bir süre devam eden at kilindan sonra bagirsak tel de kullanilmaya baslanmis, daha sonra özellikle ipegin ulasabildigi yerlerde ipek teller de takilmistir. Telli sazlarda kullanilan en son madde ise; metal teldir. Ancak, at kili her dönemde vazgeçilmez olarak varildigini sürdürmüstür.

Metal tel, sazlara tini ve icra teknigi yönünden çesitli degisimler getirmistir. Bunlar arasinda; saz boylarinda meydana gelen büyümeler, agaç gögüs kullanimi ve el ile çalisin yaninda, sazlarin pena, mizrap ya da tezene denilen araçlarla da çalinmaya baslanmasi en önemlilerinden birkaçidir.

Asya saz kültüründe genellikle iki ya da üç telli sazlar görülmektedir. Bu çevrelerde üç veya daha fazla sayida telli sazlar görülmesine karsin, bu kültürün en orijinal olan karakteristik tipi iki tellidir.

Asya'da iki ve üç telli sazlarin büyük çogunlugu el ve yay ile çalinmakta olup, iki telliler daha çok alt tel birinci derece karar alinarak icra edilmektedir. Arastirmalarimiz sirasinda iki tellilerdeki bu anlayisin Anadolu'da da varoldugu ve üç telli kullanimda “ Baglama düzeni ”ne geçisin ayagini olusturdugunu tespit etmis bulunmaktayiz.

Kopuz terimi Anadolu'da yaklasik 17. yüzyildan itibaren yerini " Baglama " terimine birakmistir. Ancak, Anadolu'nun çok çesitli yöre adlarinda hala yasamaktadir. Kopuz teriminin terk edilmesinin altinda çok çesitli nedenler yatmaktadir. Bunlardan en önemlisi yaklasik 16. yüzyilda kopuz aleyhine baslayan karalamalardir. Bundan dolayi, binlerce yil öncesinden beri süregelen kopuzun adi ve kendisi kötülenmeye, terk edilmeye baslanmistir. Sehirlerde baslayan bu düsünce tarzi Anadolu'nun bir çok yerinde etkili olmus, müzigi kopuzun gelenegindeki gibi dinsel ve felsefi bir temele oturtan Alevi-Bektasi topluluklarinin disinda, çalgi çalmanin günah olduguna vardiracak kadar ileri giden ve günümüze kadar süregelen bir anlayisin yerlesmesine neden olmustur. Çalgisindan vazgeçmeyen Alevi-Bektasi topluluklari disinda kopuz (baglama) terk edilmeye ve yalnizca eglenceye dayali bir anlayisla çalinmaya baslanmistir. Anadolu'da kopuzdan sonra kullanilan terim genellikle " Saz " ya da " Baglama "dir.

Anadolu kopuzunda (baglamada) mizrap kullanma fikri yaklasik 14. yüzyildan itibaren sazlara takilmaya baslanan metal tel gelisiminden sonra Osmanli Sarayi ve çevresinde olusmustur. Özellikle sesi az oldugu için fasillarda zorlanan sazlarin volümünü yükseltmek için olusan ve 17. yüzyildan itibaren oturmaya baslayan bu kavramin, Anadolu'ya geçisi de öncelikle Osmanli Saray kültürü etkisindeki Anadolu sehirlerinde baslamis, nihayet oradan da köylü halka ulasmistir. Gelenegini siki sikiya koruyan Anadolu köylüsünün mizrabi benimsemesi çok sonralari ve zor olmustur. Metal teli bulmakta da çok sikinti çeken fakir Anadolu halki, mizrap kullanimina bütünüyle hemen hemen Cumhuriyet döneminden sonra geçmistir. Ancak, Asik Veysel gibi el ile çaldigi halde mizraba kolayca geçenlerin yaninda...


Zakir Ismail mizrabi hiç bir zaman benimsememis ve yalnizca el ile çalmayi sürdüren ustalar da olmustur. Ramazan Güngör, Nesimi Çimen.

Mizrap (tezene) kavraminin olusmasindan sonra Anadolu sazinda ve müziginde çesitli degisiklikler meydana gelmistir. Mizrabin benimsenmesinden sonra sazlarin tel sayilari artmis, bütün teller metal ve ses tablosu (gögüs) agaçtan olmustur. " Mizrapli sazlar " diye bir siniflandirma meydana gelmis, hala el ile çalindigi halde kimi sazlar, bu siniflandirmanin içine dahil edilerek terminolojik bir yanlisliga da gidilmistir. Mizrap kavrami ile birlikte vurus kaliplari sekillenmeye baslamis, daha sonralari müzigin genel karakteri bu kaliplarin belirleyici güdümüne kilitlenmistir. Zamanla, el ile çalma tamamen terk edilmis ve baglamanin yalnizca mizrapli bir saz oldugu anlayisi yerlesmistir.

Baglamada Cumhuriyet Döneminden sonra önemli degisim ve gelisimler olmustur. Radyolarin ve müzik piyasasinin kurulmasiyla baglama üretimi sektöre dönüsmüs, bunun sonucunda da her türlü teknik ve malzeme kullanilmaya baslanmistir. Farkli özelliklerdeki bir çok yöre müzigini tek bir yapida birlestirmeyi amaçlayan radyo anlayisiyla, baglamaya degisik koma nispetlerinde perdeler baglanmis ve bu kullanim aliskanliga dönüsmüstür.

El ile baglama çalma gelenegi ve teknigi Anadolu'da Teke yöresi Yörük Türkmenleri basta olmak üzere, orta, güney ve dogu Anadolu'daki Alevi-Bektasi topluluklari ile, az da olsa Gaziantep Oguzeli yöresi Türkmenleri'nde hala yasatilmaktadir.

Bugün gelinen noktada; baglamanin ve baglamaya ait kültürün, rengin, çalis tarzlarinin ne oldugu, ne olmasi gerektigi gittikçe belirginlesmektedir. Bize göre basvurulmasi gereken öncelikli yer; bu kültürün gerçek sahibi ve tasiyicilari, birinci el kaynagi olan, Halk Ozanlari, Asiklar, Saz Sairleri, Mahalli Sanatkarlar, Dedeler, Zakirler vb. ile, bu olguyu bilen, çalismalarini bu temel üzerine kurmus kentli müzik adamlari ve akademisyenler olmalidir. Zaten bu dogal süreç bütün gerçekligi ile islemektedir.

Evrensellesme yolunda hizla ilerleyen baglamada, ulusal ortak zevkin ve tercihlerin olusmasinda önemli adimlar atilmaktadir. Ancak bu gelismenin tek düzelesme ve baglamanin yalnizca belli bir yönünü içine alarak olusma tehlikesi belirmistir. Gerçek entellektüellerin toplumu bu anlamda ileriye tasiyamamasi ve serbest piyasa üretimlerinde pazar kaygisi güdülmesi bunun temel etkenlerindendir. Unutulmamalidir ki; Anadolu kültürü ve bagli olarak müzigi bir bütündür ve bu bütünün ilerici nitelikli olan her degeri özenle korunmali, gelistirilmeli ve gelecege aktarilmalidir..
Anadolu'da yapilan arkeolojik kazilarda, Milattan önceki dönemlere ait Sümer, Hitit kabartmalarinda ve Yunan antik eserlerinde bu günkü baglamaya benzer sazlara rastlanilmistir. Ancak, bu konuda yakin tarih ile baglanti saglayan somut verilerin olmayisi, bu kalintilarin görünümden öteye degerlendirilmemesi sonucunu dogurmustur. Zirâ baglama formlu çalgilar (literatürlerde adlandirma genellikle " Laute "dir) hakkinda varolan en eski yazili bilgiler; genellikle Çin kaynaklarinda ve yaklasik M.S. 1. yüzyildan itibaren baslamaktadir. Bu nedenle arastirmacilarin çogunlugu tarafindan, büyük göçler sonrasi Asya'dan Anadolu'ya getirilen " Kopuz "un, baglama ve baglama formlu çalgilarin mensei oldugu görüsü temel alinmaktadir. Her ne kadar konunun inanç boyutu dogrultusunda Samanizm baglantisi ile bu görüs desteklense de, Anadolu gibi önemli bir kültür cografyasinda böylesine bir bosluk oldugunu ve bu boslugun tarihin çok ileri bir döneminde salt tasinma yoluyla doldugunu düsünmek akilci degildir. Kaldi ki; baglama formlu çalgilarda gelismislik, çesitlilik, çalim zenginligi, genis kullanim özellikleri vd. noktalar göz önüne alindiginda Anadolu'nun çok ileride oldugu açiktir. Buradan hareketle, atesin ilk nerede ve kimin tarafindan bulundugunun bilinmesi kadar karmasik bu konuda, Asya ve Anadolu toplumlarinin çalgi yaratma ve kullanma kültürünün bir arada düsünülüp degerlendirilmesi daha dogru olacaktir.

Çalgilarin, buna bagli olarak kopuz (baglama) tipli çalgilarin çikis kaynagi, formu konusunda da farkli görüsler vardir. Bunlardan en belirgin olani; avlanma yayindaki kirisin titresimini degerlendiren insanoglunun bu bilgiyi gelistirerek (avlanma yayina su kabagi vb. maddelerden ses kutusu eklemesi, bu yapiyi daha sonra tek parça agaçtan yapmasi, ses tablosu fikri, tel sayisi artmasi, burgu, perde sistemi vb.) günümüz çalgilarina ulastigidir. Özellikle, kuzey Asya gibi dis etkilere önemli ölçüde kapali kalmis bölgeler ile, degisim ve gelisimlerden nispeten daha az etkilenmis orta ve güney Asya'daki çalgilar incelendiginde, bu görüsün dogru olma ihtimali agirlik kazanmaktadir. Zira; sazlarin hala prototiplerine yakin (kavisli sap, ilkel ses kutusu-ses tablosu, at kili, bagirsak tel vb.), çalim tarzlarinin çok eski karakterli oldugu rahatlikla görülmektedir.


En son görkem tarafından C.tesi Eyl. 05, 2009 5:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Doruk
Üye
Üye



Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 02/09/09

[b]Telli Sazların Doğusu [/b] Empty
MesajKonu: Geri: [b]Telli Sazların Doğusu [/b]   [b]Telli Sazların Doğusu [/b] Icon_minitimePtsi Eyl. 07, 2009 10:28 am

Paylaşımın için teşekkürler. Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
görkem
Üye
Üye



Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 01/09/09
Yaş : 30

[b]Telli Sazların Doğusu [/b] Empty
MesajKonu: Geri: [b]Telli Sazların Doğusu [/b]   [b]Telli Sazların Doğusu [/b] Icon_minitimePtsi Eyl. 07, 2009 5:27 pm

Önemli değil. Açıkçası okuyan olmaz diye düşünmüştüm. Okuduğun için ben teşekkür ederim Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
[b]Telli Sazların Doğusu [/b]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KASTAMONU FUN CLUP :: Şiir&Müzik :: Enstürman-
Buraya geçin: